İstanbul Medipol Üniversitesi ev sahipliğinde, Oslo Üniversitesi, Emory Üniversitesi ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika Klinik Toksikoloji Derneği (MENATOX) işbirliğiyle “Metanol Salgını Farkındalık Sempozyumu” düzenlendi. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, metanol zehirlenmesine dair güncel veriler, tedavi yöntemleri ve uluslararası mücadele stratejileri ele alındı.
Küresel Halk Sağlığı Sorunu: Metanol
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İstanbul Medipol Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Semih Korkut, Türkiye’de acil sağlık hizmetlerinde yaşanan dönüşüm sürecine vurgu yaptı. Uluslararası Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Yılmaz ise yasa dışı yollarla üretilen ve sahte alkollere karıştırılan metanolün, Orta Amerika’dan Güneydoğu Asya’ya kadar birçok bölgede ölümcül salgınlara neden olduğunu belirterek, Türkiye’de de benzer vakaların yaşandığını ifade etti.
Yılmaz, metanolün optik sinir hasarı ve çoklu organ yetmezliği gibi ciddi sonuçlar doğurduğunu hatırlatarak, “Maruz kalmayla teşhis arasındaki her saat çok kritik. Erken tanı, kalıcı hasarı önlemede belirleyici oluyor.” dedi.
“Bu Kayıpları Hepimiz Hissediyoruz”
Yılmaz, metanolün Nairobi’den Jakarta’ya, İzmir’den Oslo’ya kadar her yerde ölümlere neden olduğunu söyleyerek, “Bu bir kişinin değil, hepimizin kaybıdır. Bugün burada olmak, ortak bilinçle harekete geçmenin ilk adımıdır.” ifadelerini kullandı.
MENA Ülkelerinde Risk Artıyor
MENATOX Başkanı Dr. Badria Alhatali ise denetimsiz yollarla üretilen metanol içeren sahte alkollerin MENA bölgesinde ölümleri artırdığını söyledi. Dini ve kültürel sebeplerle sağlık hizmetlerine başvurulmadığını belirten Alhatali, en fazla ölümün İran’da, en yaygın salgınların ise Pakistan, İran ve Fas’ta görüldüğünü kaydetti.