Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya

Aort Anevrizmasında Sessiz Tehlike: Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor

Aort anevrizması, çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor; erken teşhis ise ölümcül riskleri önlemede hayati önem taşıyor.

Aort anevrizması, çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor; erken teşhis ise

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, ani yırtılma ve patlama riski taşıyan aort anevrizmasının, çoğunlukla belirti göstermeden ilerlediğini vurgulayarak, yüksek risk grubundaki bireylerin düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini söyledi.

Kalp damar hastalıklarının en sinsi ve ölümcül türlerinden biri olan aort anevrizması, özellikle son günlerde TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği sağlık sorunu sonrası yeniden gündeme geldi. Aort damarında meydana gelen genişleme, herhangi bir belirti vermeden gelişip ani ölümlere yol açabiliyor.

Belirti Göstermeyen Riskli Hastalık

Prof. Dr. Kılıçaslan, aort anevrizmasının damar sertliği, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diyabet ve ileri yaşla doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, şu bilgileri paylaştı:

“Bu hastalık çoğu zaman sessiz seyreder. Göğüs ağrısı, nefes darlığı veya çarpıntı gibi şikâyetlerle gelen hastalarda fiziksel muayenede net bir bulgu olmayabilir. Bu nedenle ekokardiyografi, MR ve BT anjiyo gibi ileri görüntüleme yöntemleriyle tanı konulmalıdır. Çünkü bu genişleme damar yırtılması ve ani ölümle sonuçlanabilir.”

Düzenli Takip Hayat Kurtarıyor

Kılıçaslan, erken tanının yanı sıra yaşam tarzı değişikliklerinin de tedavi sürecinde kilit rol oynadığını belirtti:

“Hipertansiyon, kolesterol, diyabet gibi hastalıklar kontrol altına alınmalı, sigara bırakılmalı, obezite tedavi edilmeli. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresin azaltılması tedavinin temel unsurlarındandır.”