Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD Başkanı Donald Trump’ın görevde olduğu ve küresel dengelerin yeniden biçimlendiği bir dönemde Rusya’yı ziyaret ediyor. 7-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek resmi ziyaret kapsamında, Şi, Moskova’da düzenlenecek Zafer Günü kutlamalarına katılacak.
Ziyaret, ABD’de Trump yönetiminin Rusya’ya yönelik yaklaşımında değişikliğe gitmesiyle birlikte, Washington, Moskova ve Pekin arasında oluşan yeni güç üçgenine dair ipuçları taşıyor. Çin, bu süreçte Rusya ile siyasi ve stratejik bağlarını pekiştirerek, ABD’nin Asya merkezli güç stratejilerine karşı pozisyon almayı hedefliyor.
“Siyasi Güven” ve “Stratejik Eşgüdüm” Mesajı
Çin Dışişleri Bakanlığı, ziyaretin “karşılıklı siyasi güveni derinleştirme” ve “stratejik eşgüdüme yeni boyut kazandırma” hedefiyle gerçekleştiğini açıkladı. Kremlin de görüşmelerde kapsamlı ortaklık, stratejik işbirliği ve uluslararası gündemin ele alınacağını duyurdu.
Şi Cinping, devlet başkanı olduktan sonra 11. kez Rusya’ya giderken, Putin ile bugüne dek 40’tan fazla kez bir araya geldi. İki liderin bu yıl karşılıklı ziyaretlerle İkinci Dünya Savaşı’nın 80. yıl dönümünü anması bekleniyor.
Tarihin Sembolü: İkinci Dünya Savaşı ve Yeni Dönem
Şi’nin Zafer Günü kutlamalarına katılımı, Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanyası’na, Çin’in ise Japonya’ya karşı verdiği mücadelenin sembolik önemini yansıtıyor. Aynı zamanda, savaş sonrası kurulan uluslararası düzene bağlılık mesajı veriliyor. Bu mesaj, Trump yönetiminin revizyonist politikalarına karşı güçlü bir diplomatik duruş olarak değerlendiriliyor.
Ukrayna Savaşı Gölgesinde Yakınlaşma
Ukrayna Savaşı’nın başlamasından bu yana Şi üçüncü kez Rusya’yı ziyaret ediyor. Çin, savaşta tarafsız olduğunu savunsa da Rusya’ya yönelik diplomatik ve ekonomik destek eleştirilerine maruz kalıyor. İki ülke arasında özellikle enerji alanındaki işbirliğiyle ticaret hacmi 2024’te 240 milyar doları aştı.
“ABD Revizyonist Güce Dönüştü”
Trump’ın Kanada, Panama ve Grönland gibi ülkelere yönelik taleplerinin ardından, ABD’nin küresel düzeni zor yoluyla değiştirmeye çalışan bir güç konumuna geldiği değerlendiriliyor. Bu bağlamda, Rusya ve Çin’in uzun süredir revizyonist olarak anılması yeniden sorgulanıyor.
ABD İçinden Eleştiri: “Rusya’yı Çin’e ABD İtti”
Trump, mart ayında verdiği bir röportajda, önceki yönetimlerin hatalı politikalarının Rusya’yı Çin’e yönelttiğini savundu. Yeni dönemde Çin’e karşı ekonomik denge kurmayı ve Rusya ile enerji ve maden alanlarında işbirliğini artırmayı hedeflediğini vurguladı.