Son dönemde artan jeopolitik gerilimler ve küresel ticaret politikalarındaki değişimler, lojistik sektörünü derinden etkiliyor. Bu yeni süreçte Türkiye, doğu ile batı arasında kurduğu köprü rolüyle, alternatif ticaret rotalarının kilit merkezi olma yolunda ilerliyor.
Orta Doğu, Karadeniz ve Asya-Pasifik bölgelerinde yaşanan siyasi krizler ve ABD’nin dış ticaret hamleleri, taşımacılık maliyetleri ve güvenlik risklerini artırırken, tedarik zincirlerinde rota değişikliklerini kaçınılmaz hale getiriyor.
“Yeni Ticaret Rotaları Arayışı Türkiye’yi Öne Çıkarıyor”
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Bilgehan Engin, küresel tedarik zincirlerinin jeopolitik risklerle yeniden şekillendiğini vurgulayarak, lojistik hizmet üreticilerinin yatırımlarını yeniden değerlendirmek zorunda kaldığını belirtti.
Engin, jeopolitik baskıların tedarik zincirlerinde ciddi belirsizlikler yarattığını ve bu durumun tüketici talebini düşürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:
“Sektör, kriz dönemlerinde hızlı adaptasyon yeteneği sayesinde değişen şartlara uyum sağlayabiliyor. Ancak küresel risklerin artışı, lojistik yatırımları geciktiriyor, maliyetleri ve tüketici fiyatlarını yükseltiyor.”
ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde uyguladığı ticaret politikalarının küresel lojistik dengeleri sarstığını belirten Engin, Çin menşeli ticarete yönelik uygulamaların deniz trafiğini yeniden yapılandırabileceğine dikkat çekti.
“Ek gümrük vergileri ve liman harçları, ticaret yollarının yönünü değiştirebilir. Türkiye bu dönüşümde Avrupa’nın yeni rota arayışında avantajlı konuma geçebilir.”
“Türkiye, Jeopolitik Avantajıyla Stratejik Bir Lojistik Üs”
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Şerafettin Aras ise Türkiye’nin Orta Koridor’daki konumuna dikkat çekerek, ülkenin Avrupa, Orta Asya ve Çin arasındaki en hızlı ve ekonomik kara yolu güzergahına ev sahipliği yaptığını söyledi.
Aras, Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru gibi girişimlerin Türkiye’nin bölgesel entegrasyonunu güçlendirdiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, Avrupa-Orta Asya-Orta Doğu tedarik zincirlerinde daha etkili bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Bu noktada hızlı aksiyonlar alarak yatırımların alternatif rotalara kaymasını önlememiz kritik önemde.”